.JPG)
Belediye Meclis Üyeleri ve Belediye Başkan Yardımcılarıyla birlikte sahneye çıkan Soyer, yaptıkları ve yapacakları projelerle ilgili önemli mesajlar verirken; “Artık dünyanın her yerinde bilinen markalaşan bir Seferihisar var. Ben Seferihisar’la ve Seferihisarlı olmakla gurur duyuyorum. Sizde her yerde herkese göğsünüzü kabartarak Seferihisarlıyım diyebilirsiniz. Karşılığında duyacağınız cümleler benim gibi sizlerin de tüylerini diken diken edecektir. Tüm Seferihisarlıları Seferihisarlı olmaktan gurur duymaya davet ediyorum. Gururlanın, çünkü Seferihisar, binaları ya da projeleriyle değil, sizlerle yaşayacak. Yaşasın Seferihisar ve Seferihisarlılar” dedi.
Seferihisar Belediyesi Eski Kültür Merkezi’nde düzenlenen iki yılı değerlendirme toplantısına yaklaşık bin kişi katıldı. Seferihisar belediyesi ve ünlü yönetmen Çağan Irmak’ın Seferihisar için çektiği belgeselin gösterimi ile başlayan gece, Demir Demirkan’ın Seferihisar’a hediye ettiği Yavaş Yaşamalı şarkısı eşliğinde devam etti.
Ardından iki yılda yaptıklarını anlatmak için söz alan Başkan Soyer, yaklaşık yarım saat süren sunumunda Seferihisar’ın dünü, bugünü ve yarınıyla ilgili çalışmalarını aktardı. Sözlerine; “Bugün, Seferihisar Belediye Başkanlığı’nda ikinci yılımı doldurdum. Bazen zaman ne kadar çabuk geçti istediklerimizi yapamadık, bazen de bu iki yıla ne kadar çok şey sığdırdık diye düşünüyorum. Belediye yönetimi olarak gerçekleştirdiklerimiz Seferihisar’da olduğu kadar Türkiye’de ve dünyada da olumlu yankı buldu.
Ama bu yankıdan daha önemlisi ve yapılan az mı çok mu sorusuna tarafsız bir cevap Türkiye İstatistik Kurumundan geldi. Kurumun Ocak 2011 verilerine göre Seferihisar, İzmir’in ilçeleri arasında en çok yaşanmak istenen yer oldu” diyerek başladı. İki yılda gerçekleştirdikleriyle ilgili maddeler halinde sıralayan Başkan Soyer şunları söyledi:
• “Seferihisar ve Sığacık’ta üretici pazarları açtık. Mayıs ayında da Ürkmez’de üçüncüyü açacağız. Bu pazarlarda çiftçilerimiz ve ev kadınlarımız kendi ürettikleri ürünleri aracısız satıyor, yaklaşık 350 hane, 1400 kişi evine ekmek götürüyor. Seferihisar’ın ardından çok sayıda ilçede ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce bizi örnek alarak benzer çalışmalar yapıldı.
• Ulamış ve Doğanbey Kadın Emeği Evleri’ni açtık. Bu evlerde kadınlarımız üretime ve el emeklerinin karşılığında para kazanmaya başladı.
• Zor durumda olan ve yardıma ihtiyacı olan kadınlarımıza psikolojik ve hukuki destek vermek için Kadın Danışma Merkezi açtık.
• Mandalinanın makûs talihini yenmek ve yere dökülmesini önlemek için birçok belediyeye satış yaptık. Yurtdışı pazarlama gücünü arttırmak için 4 aylık bir çalışma sonunda, 38 ülkede narenciye alımı yapan firmalar tespit ettik. 2 klasörden oluşan dosyayı Ege İhracatçı Birlikleri’ne teslim ettik.
Yıllar sonra Mandalina Festivalini tekrar yaptık. Mandalinanın yan ürünlerini çeşitlendirmek için pestilini, lokumunu, şarabını, marmeladını ürettik. Mandalina reçeli ve likörünün üretilmesi için üretim bandının kurulması ve yüklü miktarda pazarlanabilmesi için girişimlerde bulunduk.
Mandalinamızın dünyaya satılabilmesi için 160 üreticimizi iyi tarım uygulamalarına başlattık. Tüm bunları mandalina adının Seferihisar’la markalaşması ve geçiminin büyük bir bölümünü mandalinayla sağlayan halkımızın daha çok kazanması için yaptık.
• YGS ve SBS sınavlarına hazırlık amacıyla, ücretsiz dershane hizmeti vermeye başladık. İki yılda toplam 1.800 öğrencimiz bu kurslardan faydalandı. Köyler dahil tüm mahallelerden bu öğrencilerimizin taşınmasını da üstlendik. Çocuklarımız SBS’de Türkiye genelinde 41nci ve 71nci, İzmir genelinde ikinci ve dördüncü olarak bizi gururlandırdı.
• Ürkmez’deki eski Belediye binasını bir gençlik merkezine dönüştürdük, satranç, gitar, bağlama ve yabancı dil kursları gibi kurslara yaklaşık 400 kişi devam ediyor. Aynı şekilde de Seferihisar Merkez’inde gençlere yönelik bir yer açacağız.
• İlçemizde ilköğretim birinci kademede eğitim gören yaklaşık 2000 öğrenciye haftada bir gün süt dağıtılıyor.
• Okullarda sebze bahçesi kurarak, çocuklarımızı toprakla tanıştırdık. Öğrenciler, yetiştirdikleri sebzeleri, Seferihisar pazarlarında satarak para kazanmayı öğrendiler ve harçlıklarını kazandılar.
• 50 kuruşa ekmek projemiz iki yıldır aksamadan sürüyor. Seferihisar’da yaşayanlar, Belediyemizin fırıncılarla yaptığı işbirliği ile ucuz ekmek yiyorlar.
• Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelip ilçemize yerleşen vatandaşlarımızın kendilerini yabancı hissetmemeleri, Seferihisarlılarla kaynaşmaları ve kültürel zenginliklerini paylaşmaları için yine Türkiye’ye örnek bir çalışma yaparak, bir Seferihisarlılar Fuarı gerçekleştirdik.
• Cittaslow’u bir yerel kalkınma modeli olarak Türkiye’de yaygınlaştırmak için Gökçeada, Akyaka, Taraklı ve Yenipazar’ın adaylık dosyalarını hazırlayıp İtalya’ya teslim ettik. Sırada Ordu Perşembe, Antalya Kaş, Kırklareli Vize, Isparta Yalvaç ve Van Gevaş var. Böylece, cittaslow’u tüm Türkiye’ye yaymış olacağız ve bunun devamı gelecek.
• Seferihisar’ın artık Çağan Irmak imzalı bir belgeseli, Demir Demirkan imzalı bir şarkısı ve Türkiye’nin ve dünyanın birçok kentine gönderdiği broşür, kitap ve hediyelik eşyaları var.
• Seferihisar, Türkiye’de medyada en çok yer bulan ilçe oldu. Can Dündar, Melih Aşık , Haşmet Babaoğlu gibi birçok ünlü yazar Seferihisar’a geldiler ve köşelerinde Seferihisar’a yer verdiler.
• Futbol takımlarımız başarıdan başarıya koşuyor. Seferihisarspor iki senedir amatör kümede şampiyon oluyor. Plaj Futbol Takımımız ise kuruluşunun henüz ikinci senesinde Türkiye Şampiyonu olarak, Seferihisar’a ilk kez bu çapta bir başarı yaşattı. Bu başarıdan cesaret alarak Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener’i İstanbul’da ziyaret ettik ve Seferihisar’ı plaj futbol merkezi yapma hedefimizi anlatıp destek istedik. Sayın Özgener projemize çok olumlu baktı ve federasyondan bir heyet göndererek plajlarımızda incelemeler yaptırdı. Çok yakında Seferihisar uluslararası şampiyonalara ev sahipliği yapacak bir plaj futbol merkezi haline gelecek. İlk stadı da Futbol Federasyonu yapacak.
• Seferihisar’ın tarihine sahip çıktık. Teos’ta arkeolojik kazıların 50 yıl sonra tekrar başlatılabilmesi için Dionysos tapınağı çevresindeki 27 dönüm araziyi kamulaştırdık. Bakanlar Kurulu tarafından kazı başkanı atanmasını sağladık. Sığacık Kalesi içindeki sokakların sağlıklaştırma projesiyle kale surları, Ulamış Camii, Düzce Medresesi ve Camii’nin röleve ve restorasyon projelerini hazırladık. Bu projeleri uygulamaya geçirmek için Koruma Kurulu’nun iznini bekliyoruz. Bu projeler için İl Özel İdaresinden yaklaşık 500.000 TL hibe aldık. Teos kazılarının devam etmesi için Agora, Yaşar Grubu gibi sponsorlar bulduk ve en az Efes kadar önemli bu antik kenti gün ışığına çıkarma konusunda kararlıyız. Zamanının en önemli sanatçılarının yaşadığı ve tarihte ilk kez “Aktörler Birliği”nin kurulduğu Teos Kenti, eminim ki ortaya çıkmaya başladıktan sonra Hollywood’un bile dikkatini çekecektir.
• Uzun yıllardan beri inşaat izni beklenen Ürkmez Balıkçı Barınağı ile ilgili Anıtlar Kurulu’nun görüşünü nihayet değiştirdik ve 4 kez Kurul tarafından reddedilen yerde bir barınak yapılması konusunda olumlu görüş verilmesini sağladık. Ürkmez’deki çalışmalarımız Nisan ayından itibaren daha da artacak.
• Doğanbey’de 11 dönüm Belediye arazisine, Günübirlik Kür Merkezi ve Konaklama Ünitelerinin kurulması için, mali destek sağlamak üzere Kültür Turizm Bakanlığı’na başvuru dosyası hazırladık ve teknik projelendirme için 150.000 € almaya hak kazandık.
• 2 sene önce ektiğimiz tohumların meyvelerini bu sene toplamaya başlıyoruz. Sığacık Meydan düzenleme çalışmalarına başladık. Bu proje için İzmir Kalkınma Ajansı’ndan 650.000 TL tutarında hibe aldık. Haziran ayında bitmesi planlanan bu proje çerçevesinde Sığacık, güneş enerjili aydınlatma direkleri, daha özenli peyzajı ve kent mobilyalarıyla şık ve güzel bir meydana kavuşacak.
Ayrıca Seferihisar’ın merkezi Atatürk Caddesi’nin de iyileştirilmesine başladık. İller Bankasından aldığımız uzun vadeli, düşük faizli 1.5000.000 liralık kredi ile yapılacak bu düzenlemeler yaklaşık 3 ay sonra bittiğinde Seferihisar’ın çehresi değişecek.
• İngiltere, Almanya, Hollanda ve Türkiye’den ortakların bulunduğu su yosunundan yakıt elde etme üzerine toplam 8.5 milyon Euroluk bütçesi olan AB projesine ortak olundu. Türkiye’nin Avrupa Birliği’nden şu ana dek alacağı en büyük destek olacak proje hakkında son düzenlemeler yapılmakta ve 2 ay içerisinde projeye start verilecek. Bu proje sayesinde hem yenilenebilir enerji kaynaklarına destek olacağız hem araçlarımız elde edilen yakıtı bedelsiz olarak kullanacak.
• Sığacık Körfezine kurulması planlanan orkinos çiftliğine hayır dedik medyanın sanat dünyasının önemli isimlerini de yanımıza alarak eşi görülmemiş bir sivil cephe yarattık.
Bütün bunların sonucunda, Seferihisar Türkiye’de bir marka olmuştur. Seferihisar’ın turizm sezonu eskiden, okulların kapanmasıyla Haziran ayında başlar ve esnafımız para kazanmak için yazlıkçıların gelmesini beklerdi. Eskiden turizm sezonu 3 ayla sınırlıyken Seferihisar artık 12 ay boyunca her hafta sonu binlerce misafirin ziyaret ettiği bir cazibe merkezi haline geldi.
İki yıl önce söylediğimiz gibi, Seferihisar’ı değiştirmek ve sahip olduğu zenginliklerle uyumlu bir noktaya taşımak, tüm yaşayanların yaşam kalitesini yükseltmek ve örnek alınacak bir kalkınma modelini hayata geçirmek için olanca gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz.
Bu çerçevede kısa vadede yapmak istediklerimiz ise şunlar:
• İlçe sınırları içindeki tüm çocuk parklarını yenileyeceğiz ve 6 yeni park açacağız.
• Ürkmez’in en önemli ihtiyaçlarından bir olan sanayi sitesini en kısa sürede yapacağız. Ürkmez eski belediye binasının yanındaki düğün salonunu içinde sinema–tiyatro salonlarına da sahip bir kültür merkezine dönüştüreceğiz. Çarşı Caddesinde, Atatürk caddesine benzer bir düzenleme yapacağız ve Cittaslow kriterlerine uygun bir hale getireceğiz.
• Seferihisar’da ilk aşamada Büyük Akkum, Akarca ve Ürkmez plajlarına Mavi Bayrak almak için gerekli dosyaları hazırlanmış, ulusal jüri tarafından talebimiz uygun görülmüş, onaylanmak üzere, uluslar arası jüriye gönderilmiştir. 2011 yılı içerisinde bu üç plajımıza mavi bayrak ödülü almayı ümit ediyoruz.
• Sığacık – Samos arası feribot seferlerini başlatmak için yolumuzda duran bütün engelleri aştık bu sene seferleri başlatacağız.
• Değerinden çok bakım masrafı olan eski araçlar yerine 3 ay içinde Seferihisar Belediyesine yakışan bir araç parkı oluşturuyoruz.
• Türkiye’de 16 ilin başladığı ancak bitiremediği çocuk kenti olma projesine başladık. Çocuklarımızın sağlıklı ve mutlu yaşamasına olanak sağlayacak bir kent haline geleceğiz.
Seferihisar Türkiye’nin ilk çocuk dostu ilçesi olacaktır. Türkiye’nin ilk çocuk müzesini açacağız.
Konuşmasının genel bir değerlendirmeyle kapatan Başkan Soyer; “Bu noktada değinmek istediğim bir konu var. Sığacık’a çok yatırım yaptığımız diğer yerleri ihmal ettiğimiz gibi bir düşünce var. Sığacık Seferihisar’ın belki de en turistik noktası.
Kalesiyle, marinasıyla, deniziyle ve atmosferiyle Sığacık özellikle İzmir’den gelen insanların oturup dinlenmek istedikleri bir nokta. Bizim hedefimiz insanları öncelikle Sığacık’a çekmekti ki bunda başarılı olduk. Sığacık’ta yapılan değişiklikler sayesinde 12 ay boyunca binlerce araç Sığacık’ı ziyaret ediyor. İlk etap tamamlandı, vitrin vazifesi gören Sığacık, müşteriyi dükkandan içeri sokmayı başardı. Bundan sonra sıra, Sığacık sayesinde Seferihisar’ı tanıyan ve Seferihisar’a gelen insanların Seferihisar merkeze, Ürkmez’e, Doğanbey’e ve köylerimize yönlendirilmesi. Bunu nasıl mı yapacağız işte Atatürk Caddesi düzenlemesi başladı.
4 ay gibi kısa bir süre içerisinde bu caddenin nasıl bir yer haline geleceğini hep beraber göreceğiz. Seferihisar merkezden sonra Ürkmez’de de aynı çalışmayı yapacağız. Ürkmez’in inanılmaz güzel doğası, tarihi yerleri ve turistik değerleri var. Jeep Safari’den tutun tertemiz denizine, denizde kaynayan sıcak suyundan upuzun sahillerine, bilinen ve bilinmeyen birçok zenginliği var.
Bunların her biriyle ilgili projelerimiz hazır. Ürkmez’de geri kaldığımız yetişemediğimiz birçok konu oldu ama bu sene bunun düzeleceğini göreceksiniz. Agro-turizme, hobi bahçeleri yapımına, ev pansiyonculuğunu ve alternatif sporlara uygun köylerimiz var. Sığacık’a gelen ziyaretçileri bundan sonra bu noktalara yönlendireceğiz.
Seferihisar’ın geleceğini tarım, turizm, tarih, kültür-sanat ve spor alanlarında geliştireceğimiz vizyonla inşa edeceğiz. Biz Seferihisar’ın 20 sene sonrasını hayal ediyoruz. Seferihisar’a dışarıdan ithal proje getirmiyoruz Seferihisar’ın zaten hep sahip olduğu, güçlü olduğu yönleri ön plana çıkarıyoruz. Bir anlamda aynanın üzerindeki tozu siliyoruz.
49 km sahili olan bir ilçenin çocuklarının plaj futbolunda ne kadar başarılı olabileceğini tüm Türkiye’ye gösterdik. Hayallerimiz büyük: Futbol federasyonuyla birlikte yapacağımız plaj futbolu sahasıyla bu alanda dünya çapında başarılı olmak istiyoruz.
Olmaz olmaz demeyin bu başarının devamı gelecek bunu hepimiz görecek ve gurur duyacağız. Tarım alanında üreticilerimizi üretici pazarlarıyla desteklerken bir yandan da ürünlerini yurtdışına satabilmeleri için iyi tarım uygulamalarına geçirmeye başlıyoruz.
Bir yandan mandalinamızı satabileceğimiz ülkelerdeki şirketlerle temasa geçerken bir yandan da mandalinamızdan lokum, pestil, likör ve konserve elde etmeye çalışıyoruz ki üreticimiz daha çok kar elde etsin vatandaşımız daha çok para kazansın. Sanatçıların kenti olan Teos’u tekrar yeryüzüne çıkarmaya çalışıyoruz çünkü tapınağıyla, limanıyla Teos büyük bir miras.
Dahası sınırlarımız içinde sadece Teos yok Lebedos, Çıfıt Kalesi, hamamlar, su kemerleri ve daha birçok tarihi hazine var ve inanın biz bu hazineleri ortaya çıkardıkça, insanlar gelip görmek isteyecek. Çünkü tarih insanoğlunu her zaman kendine hayran bırakmıştır. Bunu görmek için çok uzağa gitmeye gerek yok Efes’e ve Bergama’ya gelen ziyaretçi sayılarına bakmamız yeter.
Ne vaatlerimizden ne taahhütlerimizden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Seçim bildirgemize yazdıklarımız, söylediklerimiz önümüzdeki üç yıl içinde gerçekleşecek. Göreve gelirken, Seferihisar istiridye kabuğu içinde bir inci. Bu kabuk o kadar sert ki kimse kırmayı başaramamış. Biz bu kabuğu kıracağız. Seferihisar’ı dünya kenti yapacağız dedik.
İşte iki sene içerisinde geldiğimiz nokta. Sizden aldığımız görev süresi dolana kadar o inci pırıl pırıl ortaya çıkacak ve herkesi hayran bırakacak.
Seferihisar’ı deprem bölgesi olarak anılan ve sahillerine vuran mülteci cesetleriyle medyada yer alan bir yer halinden çıkarıp Türkiye’nin en çok konuşulan, gıpta edilen, kıskanılan ve ziyaret edilmek istenen kenti yapmaya devam edeceğiz. Bu çabalarımız sonucu marka olan Seferihisar’da; esnafından işçisine, müteahhidinden arsa sahibine, ev kadınından köylüsüne, herkesin gelir düzeyinin artmaya devam ettiğini göreceğiz.
İki yıl boyunca siyasi kutuplaşmayı, ötekileştirmeyi bitirmek için elimden geleni yaptım. Belediyenin mali durumunu tüm Seferihisarlılar biliyor. Bu hiç bir zaman şevkimi kırmadı. Geliştirdiğimiz projelerin finansmanı için İzmir Kalkınma Ajansı’na ve Avrupa Birliği’ne başvurduk. Kabul edilen projelerimiz olduğu kadar kabul bekleyen projelerimiz de var. Hibe ve uzun vadeli düşük faizli kredilerle ekibimle birlikte imkansızlıklardan imkan yaratmaya ve aynı doğrultuda çalışmaya devam edeceğim.
Bu görevi yaparken iki temel düsturum var; katıksız insan sevgisi ve yurtseverlik. Kişisel olarak ne daha çok zenginleşmek ne de farklı mevkiler umurumda değil. Seferihisar Belediye Başkanı olarak farklı mevkilere layık görülmek benim için onur verici. Ama benim tek amacım var o da Seferihisar’a hak ettiği gibi hizmet etmek.
Bu amaçla Seferihisar’ı tanıtmak ve Seferihisar’a hizmet etmek için yurtiçinde ve yurtdışında belki de yüzlerce toplantıya katıldım. Sayısız defa Ankara’ya Bakanlıklara ve İstanbul’a gittim. Bu toplantılara katılmanın ve sunumların ne işe yaradığını anlatmak için size bazı örnekler vermek istiyorum.
Avrupa Birliği’nin düzenlediği bir toplantıya Türkiye’den sadece Seferihisar ve Kadıköy belediyeleri davet edildi. Bu toplantıda Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’le tanıştık. Bu tanışıklığımız ve arkadaşlığımız sonucu sağ olsun Kadıköy Belediyesi bizden mandalina alan ilk belediye oldu. Meksika’da düzenlenen bir toplantıya İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile birlikte katıldık.
Sayın Topbaş’ın Dünya Yerel Yönetimler Birlik Başkanlığına seçilmesi için kilit görev üstlenenlerden biri oldum. Bu nedenle, Seferihisar – İstanbul arasında güçlü bir bağlar kurulmuş oldu. Seferihisar, elbette gün gelecek bu ilişkinin meyvelerine de toplayacak..
Seferihisar Belediye Başkanı seçilerek üstlendiğim bu onurlu görevi en başarılı şekilde yerine getirmek, seçilmeden önce söylediklerimi ve daha fazlasını Seferihisar’da gerçekleştirmek ve gösterilen güvene layık olmaya çalışmaktan başka hiç bir hedefim yok.
Ben tok ve çalışkan bir insanım. Bu hedefi gerçekleştirmek için yaptıklarımdan duyduğum memnuniyet dışında maddi, manevi hiçbir şey beklemiyorum. Seçilmeden önce söylediğim gibi, ne kimseye diyetim ne de kişisel bir beklentim var. Söz verdiklerimi ve daha da fazlasını yapmak için üç yıl boyunca daha da çok çalışacağım!
Bu güne kadar gittiğim her yerde, katıldığım her toplantıda insanlar bana merakla Seferihisar’ı soruyor. Seferihisar’ı görmek istiyoruz hatta orada yaşamak istiyoruz diyorlar.Sığacık pazarına gelenler, dünyanın en güleryüzlü, en güzel insanlarını gördüklerini söylüyorlar.
Artık dünyanın her yerinde bilinen markalaşan bir Seferihisar var. Ben Seferihisar’la ve Seferihisarlı olmakla gurur duyuyorum Sizde her yerde herkese göğsünüzü kabartarak Seferihisarlıyım diyebilirsiniz. Karşılığında duyacağınız cümleler benim gibi sizlerin de tüylerini diken diken edecektir. Tüm Seferihisarlıları Seferihisarlı olmaktan gurur duymaya davet ediyorum. Gururlanın çünkü, Seferihisar, binaları ya da projeleriyle değil, sizlerle yaşayacak. Yaşasın Seferihisar ve Seferihisarlılar.