Polonya’nın Lidzbark Warminski kentinde düzenlenen 2011 Cittaslow Genel Kurulu’nda Türkiye’den dört kent daha Sakin Şehir olarak “Yaşamın Kolay Olduğu Kentlerin Uluslararası Ağı’na” katıldı. Yeni üyelerle birlikte Ulusal Birliği’ni kurarak İcra Kurulu’na giren Seferihisar, Cittaslow’ların geleceğiyle ilgili karar verme yetkisini kazandı. Ulusal Birliği’ni kuran Türkiye 2013 yılı Cittaslow Genel Kurulu’na ev sahipliği yapma hakkını elde etti. Birliğin en büyük organizasyonu 2013 Haziran’ında dünyanın dört bir yanından 25 ülke, 150 belediye başkanı, Cittaslow yetkilileri ve gönüllülerinin katılımıyla Seferihisar’da gerçekleşecek.
-Türkiye’den dört kent daha Cittaslow(Sakin Şehir) oldu.
-Birliğin içerisinde Türkiye Ulusal Birliği’ni kurarak İcra Kurulu’na girdi.
-Cittaslow Genel Kurulu Haziran 2013’te Seferihisar’da gerçekleşecek
TÜRKİYE’NİN YENİ SAKİN ŞEHİRLERİ
2011 Cittaslow Genel Kurulu’na Türkiye damga vurdu. Lidzbark Warminski Belediye Başkanı Artur Wajs tarafından açılışı yapılan toplantıda Türkiye’nin Cittaslow Başkenti Seferihisar tarafından birliğe aday gösterilerek dosyaları teslim edilen 4 kentin Cittaslow üyeliği açıklandı. Buna göre Akyaka (Muğla), Yenipazar (Aydın), Gökçeada (Çanakkale) ve Taraklı (Sakarya), Türkiye’nin yeni Sakin Şehirleri oldu.
Toplantıda Cittaslow ve Avrupa Birliği ilişkileri, dünya genelinde Cittaslow’ların gerçekleştirdiği
projeler, Slow Food ve Cittaslow işbirliği ve yeni üye olan kentlerin sunumları yer aldı. Cittaslow
Türkiye adına sunum yapan Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer yeni kentleri Cittaslow üyelerine
tanıttı. Sunumda Akyaka’nın Özel Çevre Koruma Bölgesi olduğu ve biyoçeşitliliğiyle, Taraklı’nın
karakteristik mimari yapısı ve restore edilen çok sayıda binasıyla Türkiye’nin Sakin Şehir olmaya en
uygun yerlerinden olduklarını belirtti. Yenipazar’ın Türkiye çapında ünlü pidesi başta olmak üzere
yerel yemekleriyle, Gökçeada’nın ise adada organik üretim yapılmasıyla ve Slow Food etkinlikleri
sayesinde kendi özelliklerine sahip çıkan kentler olduğu vurgulandı. Sunum sonrasında yapılan
törenle Akyaka Belediye Başkanı Ahmet Çalca, Yenipazar Belediye Başkanı Yüsran Erden, Gökçeada
Belediye Başkanı Yücel Atalay Cittaslow sertifikaları aldılar. Türkiye’de 5 Cittaslow olmasıyla
Uluslararası İcra Kurulu’na giren Türkiye, bundan sonra Cittaslow örgütünün karar alma
süreçlerinde söz sahibi olacak. 25 ülkeden 150 kentin belediye başkanları düzeyinde temsil edildiği genel kurulda bir icra kurulu seçiliyor. 16 üye tarafından oluşan İcra Kurulu’nda Türkiye’den başka İtalya, Portekiz, Avustralya, ABD, Polonya, Belçika ve Avusturya’lı belediye başkanları yer alıyor.
2013’TE TÜM DÜNYA SEFERİHİSAR’DA
Yılda bir kez düzenlenen ve Cittaslow’un en büyük organizasyonu olarak kabul edilen “Cittaslow Genel Kurulu” 2013 yılı Haziran ayında Türkiye’de, İzmir’de, Seferihisar’da yapılacak.
Türkiye’ye üç müjdeli haberle birlikte döndükleri için oldukça mutlu oldukları belirten Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer; “ Akyaka, Gökçeada, Yenipazar ve Taraklı yeni yol arkadaşlarımız oldu. Önümüzdeki yıl içinde dosyalarını hazırladığımız kentler var. İlk günden beri Sakin Şehrin Türkiye’ye yeni bir yerel kalkınma modeli olduğunu söyledik. Türkiye’nin dört bir yanına yayılacak Sakin Şehirler de hem Türkiye’ye hem de tüm dünyaya bir turizm modeli sunacağız” dedi. Cittaslow İcra Komitesi’ne girmelerinin çok önemli olduğunun da altını çizen Soyer, artık Cittaslow’ların geleceğiyle ilgili söz sahibi olduklarını belirtti. 2013 yılında yapılacak Genel Kurulun çok önemli olduğunu da belirten Başkan Soyer; “ Tüm üye ülkelerin gerçekleştirmek istediği büyük bir organizasyonu 20-25 Haziran 2013 tarihinde Seferihisar’da gerçekleştireceğiz. Türkiye’nin ve İzmir’in ev sahipliği yapacağı bir organizasyon olacak. Bu genel kurullar günlerce dünyanın dört bir yanında konuşuluyor. Müthiş bir tanıtım, prestij imkanı yakalıyorsunuz. 2013 Cittaslow Genel Kurulu bu açıdan bizim için bulunmaz bir fırsat. Türkiye’nin bir sakin şehirler cenneti olabileceğini, misafirperverliğimizi ve zenginliklerimizi tüm dünyaya göstereceğiz. Ayrıca bu genel kurulun Seferihisar için olduğu kadar İzmir için de büyük önemi olduğuna inanıyorum. Cittaslow Birliğini oluşturan 23 ülke aynı zamanda EXPO Dünya Fuarı’nı düzenleyen BİE birliğinin de üyeleri. 2020 EXPO’su için aday olan İzmir’in bu adaylık öncesinde lobi yapabilmesi, İzmir’i tanıtabilmesi ve destek istemesi için çok büyük bir şans. Bu konuda Seferihisar’ı olduğu kadar İzmir’i de üye ülkelere tanıtarak EXPO 2020’nin İzmir’de düzenlenmesini için oy isteyeceğiz” dedi.
Türkiye’den Cittaslow olmak isteyen birçok kentin başvuruda bulunduğu söyleyen Cittaslow Türkiye Koordinatörü Bülent Köstem, Türkiye’de Cittaslow olmak isteyen birçok kent olduğunu ve kendilerinin bu konuda oldukça seçici davranarak Türkiye’nin en güzel ve en yavaş kentlerinin başvurularını değerlendirdiklerini söyledi. Köstem, 2011 yılı içerisinde Türkiye’nin farklı bölgelerinden de Cittaslow kabul ederek yavaş hareketini tüm Türkiye’ye yaymak istediklerini belirtti.
Cittaslow Nedir?
İtalyanca Citta (Şehir) ve İngilizce Slow (Yavaş) kelimelerinden oluşan Cittaslow Sakin Şehir anlamında kullanılmaktadır. Cittaslow Ağı, küreselleşmenin şehirlerin dokusunu, sakinlerini ve yaşam tarzını standartlaştırmasını ve yerel özelliklerini ortadan kaldırmasını engellemek için Slow Food hareketinden ortaya çıkmış bir kentler birliğidir. Küreselleşmenin yarattığı homojen mekanlardan biri olmak istemeyen, yerel kimliğini ve özelliklerini koruyarak dünya sahnesinde yer almak isteyen kasabaların ve kentlerin katıldığı bir birliktir. Şehirlerin hangi alanlarda önemli ve özel olduklarını düşünmeleri ve bu özelliklerini korumak için strateji geliştirmeleridir. Şehrin dokusunun, renginin, müziğinin ve hikayesinin uyum içinde, şehir sakinlerinin ve ziyaret edenlerin zevk alabilecekleri bir hızda yaşanmasıdır. Yerel zanaatları, tatları ve sanatları sadece eskilerin hatırlayabildiği kavramlar olmaktan çıkarmak için bunları çocuklarımızla ve misafirlerimizle paylaşmaktır. İnsanların kendi sağlıklarını ön planda tutmalarıdır. Bunu gerçekleştirmek için, hava, gürültü, ışık ve elektromanyetik kirliliklerin sürekli kontrol edilmesi ve sağlığı tehdit etmeyecek boyutta tutulmasıdır. Çöp toplama saatlerinden ilaçlamaya kadar birçok konuda önlem almak ve uygulamaktır. Yerel üreticileri desteklemek ve onların ürünlerini satabilecekleri satış merkezleri oluşturmaktır. Çevreye ve insana zararlı olmayan alternatif ve yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesidir. Belki de en önemlisi bir şehrin, dünyada binlerce birbirinin aynı şehirden kendini farklılaştırmasıdır.