İzmir Büyükşehir Belediyesi, ‘Mevcut Yapı Stoku Envanterinin Oluşturulması Projesi’ kapsamında Dokuz Eylül Üniversitesi ve İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile protokol imzaladı. Başkan Aziz Kocaoğlu, 10 ay içinde tamamlanacak olan projeyle, pilot bölge olarak seçilen Balçova ve Seferihisar’da toplam 9 bin 500 adet yapı deprem riski açısından mercek altına alınacağını, daha sonra projenin tüm İzmir’e yayılacağını söyledi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2010-2017 Stratejik Planı doğrultusunda ‘Mevcut Yapı Stoku Envanterinin Oluşturulması’ projesi kapsamında, Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi ve İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile birlikte “Balçova ve Seferihisar ilçelerinde Yapı Stoku Envanterinin Oluşturulması ve Yapı Güvenliğinin Deprem Riski Açısından Değerlendirilmesi Ortak Hizmet Projesi Protokolü”nü imzaladı. Büyükşehir Belediyesi Çetin Emeç Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen imza törenine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya, Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ercüment Yalçın, İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ayhan Emekli, TMMOB Dönem Sözcüsü Ferdan Çitfçi, Seferihisar Belediye Başkan Yardımcısı Nilgün Durmazer, akademisyenler ve meslek odalarının temsilcileri katıldı.
Balçova ve Seferihisar ilçelerinde Yapı Stoku Envanterinin Oluşturulması ve Yapı Güvenliğinin Deprem Riske Açısından Değerlendirilmesi Ortak Hizmet Projesi, protokolün imzalanmasının ardından 10 ay içinde tamamlanacak. Söz konusu protokolle, olası bir deprem sırasında binaların hasar görme riskleri belirlenecek ve elde edilecek sonuçların her iki ilçe bazında bölgesel olarak raporlanması sağlanacak.
“İzmir’i en yaşanılacak kent yapmak istiyoruz”
İmza töreninde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi tarafından 1999 yılında hazırlanan Radius Projesi’nden bu yana İzmir’de deprem ve afet öncesi ve sonrasına ilişkin yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Kent dönüşümü çerçevesinde yapılanları özetleyen Başkan Kocaoğlu, “1/25.000’lik Nazım İmar Planı çerçevesinde, sosyal donatı alanları ayrılmış planlı bir kent için çalışıyoruz. İzmir kentinin diğer çevre yatırımlarıyla birlikte yaşanılacak kentler sıralamasında en üste çıkarmak istiyoruz” dedi. Dünya Sağlık Örgütü’nün İzmir’i Türkiye’de havası en temiz kent olarak belirlediğini hatırlatan Başkan Kocaoğlu, “Bu yeterli değil. Havası, toprağı, suyu ve yeşili ve planlamasıyla dünyanın en sağlıklı kentlerinden biri olmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Söz konusu protokol üzerinde uzun zamandır çalıştıklarına değinen Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, “Protokol imza törenimiz, Van depremlerinden sonraya denk geldi. Bu da hepimizin konuya hassasiyetini arttırdı. Pilot olarak belirlenen iki bölgeden sonra hızlı bir şekilde diğer ilçelere de projeyi yaygınlaştıracağız” dedi.
Protokole imza koyan Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ercüment Yalçın, Van depremlerinden sonra projenin öneminin ortaya çıktığını ifade etti. Yalçın, “Böyle bir önemli projede yer almaktan mutluyum” diye konuştu.
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ayhan Emekli ise, yakın süreçte yaşanan depremlerin söz konusu projeye kaçınılmaz bir önem kazandırdığını söyledi. Emekli, “İzmir olarak bir ilki gerçekleştiriyoruz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na teşekkür ederim” dedi.
Proje neyi hedefliyor?
Protokol kapsamında, ilk etapta pilot bölge olarak belirlenen Balçova ilçesinde bulunan yaklaşık 6 bin 500 adet yapı ile Seferihisar’ın merkezinde yer alan yaklaşık 3 bin adet yapının envanterinin oluşturulması ve bu yapıların güvenliğinin deprem riski açısından hızlı bir şekilde değerlendirilmesi sağlanacak. Protokolle, her yapının ilgili belediyesinden temin edilecek dosyası ve mahalinden yapılacak inceleme sonucunda elde edilecek veriler doğrultusunda bina kimlik bilgilerinin oluşturulması amaçlanıyor.
Projeden elde edilecek sonuçlar, aynı zamanda İmar Bilgi Sistemi’nin oluşturulması ve afet zarar azaltma çalışmalarında da bilgi altyapısı olarak kullanılacak. Böylece afet planlama ve yönetiminin daha etkin yapılabilmesi için güncellenebilir ve güvenilir bir veri tabanı oluşturulacak. Proje sonuçlarından yararlanarak, afet öncesi hazırlık yapmak, kentin sürdürülebilir gelişimi için öncelikleri belirlemek mümkün olacak.
Proje sonucunda incelenen bölgeler için sismik risk haritaları ortaya çıkarılacak. İncelenecek yaklaşık 10 bin adet binanın sonuçlarına dayanarak İzmir kenti için mevcut yapı stoku hakkında güvenilir değerlendirmeler yapılabilecek.
Neler yapılacak?
İzmir Büyükşehir Belediyesi adına İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı tarafından yürütülecek proje çerçevesinde, ilk önce mevut yapıların envanter bilgileri oluşturulacak. Yapı stokunun deprem açısından riskinin belirlenmesi için kullanılacak değerlendirme yöntemi ile binalara ait parametrelerin elde edilmesine yönelik (yığma ve betonarme binalar için ayrı ayrı) veri toplama hazırlanacak.
Binaların, envanter bilgilerinin ve yapısal özelliklerinin derlenmesine yönelik bilgi toplamada görev alacak inşaat mühendislerine eğitim verilecek. Bu eğitim, deprem gibi doğal afetler öncesi ve sonrasında hasar görebilirlik konusunda ‘uzman görüşü’ oluşturabilecek teknik elemanlar yetişmesine de katkı sağlayacak.
Bina hasar indeksi puanları hesaplanacak ve güvenlik seviyeleri göreceli olarak belirlenecek.
Projenin gerek yönetimi, gerekse uygulaması İmar Bilgi Sistemi’nin oluşturulmasına temel hazırlayacak. Veri toplama çalışması kapsamında elde edilecek olan bilgiler, sayısallaştırılacak.
Proje doğrultusunda her birimin katılımcılarıyla oluşturulacak Danışma Kurulu, eşgüdüm içinde çalışacak.