Genç kızlar arasında yapılan "Yanar Gecesi”nde önümüzdeki yıl kimlerin kısmetleri olacağı "Tuzlu Pişiyle” belli oldu.
Türkiye’nin ilk Cittaslow (sakin Şehri) olarak unutulmaya yüz tutmuş adetlerini, yemeklerini, geleneklerini, göreneklerini ortaya çıkararak farkındalık yaratan Seferihisar’da eski bir adet daha hayata geçirildi. Eski takvime göre yeni yılın 1. Günü olan 13 Ocak akşamı yapılan yanar gecesi, yıllar sonra tekrar canlandı. Seferihisar’ın Düzce Köyü Aysever Alten’in evinde yapılan geceye genç kızlar, köyün büyükleri katıldı. Ayrıca geceye Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, eşi Neptün Soyer, Doğa Derneği Başkanı Güven Eken de eşlik etti.
{youtubejw}xz4L5x_1cn4{/youtubejw}
Genç kızlar evin içerisinde oyunlar oynayıp şarkılar söylerken, köyün büyükleri tarafından Mehmet isimli birinin yaşadığı 3 evden çalınan hamurlarla yapılan pişilerin içerisine yüzük, boncuk, para, pembe ve kırmızı kurdeleler yerleştirildi. Yüzüklü pişiyi yiyen genç kız önümüzdeki yıl evlenecek anlamına gelirken, para çeken kızın zengin olacağı, boncuk çeken kızın deniz aşırı bir yere gideceği, pembe ve kırmızı kurdeleleri çekenlerin ise nişanlanacağı anlamına geldiği belirtildi.
Geceye katılan Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer; "Eski bir adetimiz yeniden canlandı. Biz geleneklerimizi bu güne taşımak, unutulmamasını sağlamak adına, 75 yaş üstü bir yemek düzenledik. Orada büyüklerimize dedeleriniz size ne masal anlatırdı, anneleriniz ne yemekler yapardı, özel eğlenceleriniz neydi gibi sorular sorduk. Şimdi bu gelenekleri günümüze taşımak için çalışıyoruz” dedi.
Doğa Derneği Başkanı Güven Eken; "Mükemmel olduğunu düşünüyorum. Çünkü toplumu bir arada tutan, sağlıklı bir toplumu oluşturan bizim sandığımız gibi bilgiler ya da zenginlik ya da bugün değer verdiğimiz birçok şey değil bu tip geleneklerdir. Burada eğlenceli bir şey yapılıyormuş gibi gözüküyor ama şimdi toplumun eklem yerleri yeniden kuruluyor. Büyükler küçükleriyle bir araya geliyor. Son derece gizli bir şekilde insan içindeki doğanın yaşatılması, korunması var. Bu gece burada insan olmanın fotoğrafını görüyoruz” dedi.
YANAR GECESİ
Yanar Gecesi’ne katılan ve geçmişte büyükleri tarafından hazırlanan Yanar Gecelerine tanıklık eden Mani Aktaş, Yanar Gecesi’nin yapılması amacını şöyle açıklıyor: 13 Ocak’ı 14 Ocak’a bağlayan gece eski takvime göre 1 Ocak, bu gece bekar kızların rüyalarındaki eşlerini görmesi için yaptıkları eğlenceye yanar gecesi denir. Bir evde toplanıp maniler söylenip, gündüz kızların herhangi bir ev hanesinden ama evde yaşayan Mehmet isimli birisinin olması şartı ile tuz ve un alması sonrası bu tuz ve unu pişi seklinde yapıp yenmesidir. Pişilerin içine boncuk, para, yüzük ve kurdele konularak yapılır.
Para bulan zengin olacağına, boncuk bulan deniz aşırı bir yere gideceğine , pembe ve kırmızı kurdelenin ise nişanlanacağına , yüzük bulursa yakın zamanda evleneceğine işaret eder. Pişiyi yiyen kızlar uyuyana kadar konuşmaz. Gece Ay’ı arkasına alıp aynada hem kendini hem Ay’ı görüp aynaya bakıp dileği dilenir kısmetimde kim varsa rüyamda onu göreceğim diyerek dilekte bulunulur. Rüya sırasında aşırı susayıp ona kim su verirse ve uykudan uyanılırsa o an yastık ters çevrilip görülen kişinin rüyasına girilir ve kişinin kısmeti odur. Pişileri yaşlılar ve anneler hazırlar ve bunu kızlar görmez, parça parça ayrılır ve kızlara verilir, kısmeti ne çıkarsa dilekler dilenir.